kutlama etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
kutlama etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

5 Ocak 2018 Cuma

Nerede kalmıştık 👊🏼


Raporu yetiştireyim. Koş.
Mağazalara uğramak lazım. Koş.
Etkinliğin son düzenlemelerini kontrol edeyim. Koş.
Etkinliğe katılayım. Koş.
Aynı zamanda sahada olayım. Koş.
Ofisteki işler kaldı. Koş.
Koş.
Koş.
Koş.

... derken...







O telaşla ayağını sen pufa bir çarp! Bıraktım sol ayağımın en küçük parçası parmağımı oracıkta!
2018'e girildi kırık ayakla!!!







Hoşgeldin Yeni Yıl. 🎉🍾🥂

Neyse, evren "artık bi' dur" dedi zaar.


10 gün işgörmezlik raporunu kaptım.
AVM'lerin food court'larında sefillikler çekmekten bıkmıştım. Şimdi yemeğimi kendim yapıp, hem de o gün, aynı gün yeme lüksüne sahip olacağım. Yupppiiii...
Malum, zavallı beyazyakalı, öğle yemeğini hazırlar önceki akşamdan.

Hayır, tabiki de hiç çalışmayacağım anlamına gelmiyor bu, da hiç olmazsa ofise gidip gelmek ve trafikten uzaklaşmış olacağım şu parmak ile sayılan bir kaç gün için. Yoksa, Laptop'umu çoktan açtım da maillere cevap yetiştirmeye başladım bile.

Her şeye rağmen Yeni yıl iyidir. Yeni kararlar. Bir önceki yıldan kurtulup, yepyeni 365 güne adım atmalar. Motivasyon doludur da. Yeni yıl gecesinin sihirli olduğu bile söylenir.






Ve 2018 yılı, astrolojiye göre belirsizliklerin bittiği yerine netliklerin geleceği yılmış. 
Fırsatlarla dolu olacakmış. Ancak o fırsatları farkedip, sahiplenip, sorumluluğu ele alıp onu geliştirene doğacakmış mucizeler.

İçindeki "8"'i de pek sevdim. Güç ve aynı zamanda dengeyi anlatan "sekiz", benim için ince belli kadının zerafetini simgeliyor.







İnce bel demişken, tabi ki de ilk 2018 kararım budur: Yeniden incecik belli olacağım.





Sihriyle aldığım mesaj da: Olabildiğince yemeğimi kendim pişireceğim. En sağlıklısından, en incelteninden. Rapor bitince de haftasonlarımı yemek yapmaya adayacağım. Belki güzel fotoğraflarını da çekerim hem.


Geçen yıl, sanki hafta içi az yoğunmuşum gibi haftasonları da kendimi kurslara verdim. Kuslara gidildi de gidildi, uygulamaya zaman kalmadı.
2018 yılı için en önemli kararım: Yeni bir şey öğrenmek için haftalarca kurslara gitmeyi bırakıyorum. Günlük uygulamalı workshop'lar bulursam eyvallah. 
İlla bir mükemmel olmayı bekliyorum, bir şeyi uygulamaya başlamak için. Ayurveda'ya başlandı. Dahası için onca kitaplar alındı. Neredeyse 1 yıllık eğitime de katılınacaktı. Yahu bir uygulamaya başla bakalım. Korkma hata yapmaktan!
Fotoğrafçılık keza öyle. O kurs senin, bu kurs benim. Yahu fotoğraf çekmedikçe nasıl gelişeceksin. Bırak artık bu mükemmellik peşinde koşmaları. Uygulamaya başla artık bir yerden!






Ha bir de şu şaraplara da bir ara vereyim. Son okuduğum bir araştırmada, alkol, şarap dahil, merkezi sinir sistemini bastırarak, metabolizmayı yavaşlatıyormuş. Yani o günde 2 kadeh şarap zayıflatır hikayesi, safsata. 
İngiliz bilim adamları da araştırmış, oralar çok içer malum, ve bulmuş ki, yemek ile birlikte içtiğin zaman, yemek yakılamıyor ve hooop yağ olarak bele, totoya yerleşiveriyormuş.








Yani... 😜🤪😂🤣

Bir de, böyle yılın başında karar alıp bırakmayacağım konuyu. Leyla Bilen'in "Değişim ve Dönüşüm Günlüğüm"'den aldığım feyz ile her ayın sonunda, "bu ay öğrendiklerim" ve "aldığım yeni kararlar" ile kendimi güncelleyeceğim.





Ve şimdiden söylüyorum, Şubat ayı, Bikini Versiyonu Plank ayı!
👉🏼 http://bikiniprojesi.blogspot.com.tr/2013/11/bikininin-plank-ile-imtihan.html


Bu arada çok sevgili Zeynep Aksoy Hocam, her gece Türkiye saati ile 22:00'de YouTube'da canlı canlı nefis bir meditasyon yönetiyor. Bununla kalmıyor, zihin, sinir sistemi, meditasyon ve yoga felsefesi hakkında bilgiler de paylaşıyor. 
8 hafta boyunca her gün bu zen meditasyonunu yapsam.  🙏🏼

👉🏼 YouTube Kanalı: https://www.youtube.com/channel/UChhTAHFhVj5z9hTOa9OWgLA





Bir de, bir minik serçe parmağımızı dibinden kırdık diye Yoga'dan eksik kalacak değiliz. Ayak yoksa, eller, kollar var.





Yok yaw! 😜

Şu hareketleri yapabiliyor olsak, bu yazıları yazmaya ihtiyacımız olmazdı yani, hani! 😁


Sabahları şahanesiyle Bikini versiyonu Squat Challange'e başlanır.
👉🏼 http://bikiniprojesi.blogspot.com.tr/2014/02/metabolizmay-yag-yakan-bir-buddyye.html

Hatta şu Twist'ler de eklenir ki sindirim de, bel de iyicene çalışa.





Aklımda plank challange'a şunu da eklemek vardı ya.




Onun yerine bu şekil yapıla:



Sonra şunuuuuu:



Ve deeee, bunuuuuuu:



En son daaaaaa:





Veeee Savasana:








E o zaman, mutlu yılllaaaaaaarrrr... 🎈








11 Aralık 2017 Pazartesi

Instagram Hikayeleri


Kendime geldiğimde, ellerim yağ içindeydi! Böyle, parmaklarımın ucunda yumuşacık dağılan, krem kıvamında siyah şeyler de vardı. O yağımsı dokular içinde sanki kırıntılar dolaşıyordu, bir de. Allah'ım neler oluyordu? Bu ellerimdeki neydi?
...

Gisele Bündchen


Yanık kokusu mu o? Her yanı sarmış! Ekmek kızartmışım!? Yok artık!! Ne ara oldu bunca şey?! Hepsini ben mi yedim?! Amanın!!! 
Bu Uno Karabuğdaylı paket yarıya inmiş!! 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8. 8! 8 dilim ekmek mi yemişim?!!!
Fora çeşnili zeytin ezmesi dibe inmiş!
...


Kate Moss



Yılın en yoğun dönemi geldikçe, işler çoğaldıkça, aynı oranda akşam yemekleri artıyor.
Ahh, o içilen, nefis Merlot'lar yok mu? 
Herşeyin suçlusu!


Suvla, Kanyon, Kasım 2017


Yoksa, o heryerde bulunmayan ve bulunca da bir türlü elden bırakılamayan, Tuborg'un şahane Frederik üçlüsü mü?


Frederik India Pale Ale
Frederik Brown Ale
Frederik Marzen Lager 


İçki her kötülüğün başıdır!
İnsanı kötü yola düşürür!
Sonu da, mutfakta, buzdolabının içinde biter!






YOU WEAR IN PUBLIC!!!!!!!!




"Wear" deyince birden hatırladım. Çok önemli bir partiye davetliyiz yılbaşı gecesi. Allah'ım ne ara Aralık oldu?! Ne giyeceğim ben şimdi?!!!! 😱 

nu'dan şöyle bol ama tarz bir elbise almıştım. Elbette siyah!
Onu aksesuarlarla parti kızı kıyafetine dönüştüreyim.
Aslında, şöyle tiril tiril, askılı, sırtı utanmasa totoya kadar açık, varla yok arasında bir elbise; üzerine kalın bir hırka, ayağımda Stan Smith'ler var hayalimde ya, incecik olmak lazım geliyor bu tarza. Bendeki de zevk işte. Olan, ama kullanılamayan! 😁





Şurda kalmış yılbaşına 3 hafta! Şu dişini azcık sıksan; pardon, şu ağzını bağlasan, hatta diksen, yok, en iyisi mi, kilitleyip anahtarı da nehire atsan! Hangi nehre mi? Yahu Bikini, kafa göz dalıcam ama sana şimdi! 

Ayrıca, bundan sonra, yok öyle kötü fotoğraf veririm diye yediklerini paylaşmamak!!! Çok şekilci oldun sen! İyi ki biraz fotoğraf kurslarına gittin! Aman sanki fotoğraf çekmeye zamanın var!  Hayır çektin diyelim, Mac'e aktarmaya zamanın yok! Aktardın diyelim, bu sefer de paylaşmaya zamanın yok! 😔

Instagram Hikayeleri...
Instagram Hikayeleri, hızlı, kolay, üstelik saati de yazıyorsun; tam bir "anlık" paylaşım. Günlük yani!
Ağzına tıkayacağın her şeyin hesabını hikayene ver bakalım önce! Saatine de bir bak!!! Dön dön, evir çevir, tekrar bir bak gözünün önündekine! Lüpletebilecek misin her türlü şeyi? Bakalım, atabilecek misin ağzına hepsini!

Ve şimdi, 10 Nisan 2013 tarihinde yazdığım, hayatımdaki ikinci blog postuma bir göz atınca; yazımın başlığı "Herşey Böyle Başladı"; gördüm ki:

“Araştırmalar gösteriyor ki, duyguların, alışkanlıkların, rakamların kaydını tutmak, kendi başına bir şifa olan ve davranışınızı değiştirmenize yardımcı olacak bir geribildirim ve denetim sistemi meydana getiriyor. (…) Günlük tutmak, düşünmeden yeme döngüsünü bozmaya, insanın kendine karşı dürüst ve sorumlu olmasına yardım eder. (…) Bu basit hareket size sağlığa dair derinlemesine bir kavrayış kazandıracaktır.”


Ve ben, bu ilk ve en önemli Bikini kuralını, günlük tutmayı, çoktandır bırakmışım! 
İş yoğunluğu, koşuşturma, hayat...

Zamanında şahanesiyle Amerika'yı keşfetmişsin! Sen niye başka yollara sapıyorsun ki?! 
Vaz mı geçtin yoksa?!!
Hepsi şımarıklık, başka bir şey değil yani; -mi acaba?
Neyse!






E o halde, yeniden hoşgeldin Instagram Günlüğüm! 
Hayıııırrrr, kadeh kaldırmayacağız şu an buna! 🤪
Yılbaşı gecesini bekle! 🎉🎈🍾🥂


https://www.instagram.com/bikiniprojesi/



20 Ağustos 2016 Cumartesi

Ege, her şeylere iyi gelir! ;-)


Tatile gittim 63,6 kg. Döndüm 63,6 kg. Akşam sefalarında, bu bir büyükleri devirmesek, incecik olup gelecekmişim hani!

O mezeler yok mu o mezeler...

Alaçatı Hacımemiş Dutlu Kahve

Dutlu Kahve, Temmuz 2016

Alaçatı Hacımemiş Deli'nin Sofrası, Temmuz 2016

Ege'nin Mezeleri


Sebzeler, otlar öyle taze, öyle taze, öyle çeşit çeşit ki.
Pazar tezgahları nasıl güzel?! Civar, etraf, yerlisi, teyzem, amcam, ablam, ne yetiştiriyorsa, toplayıp getirmiş, dizmiş, sergiliyor gururla hepsini. O iştah açan renk renk sebzeler, her tonundan yeşillikler, kütür kütür meyveler, çeşit çeşit zeytinler, mis kokan otlar, baharatlar...
Hepsine sarılıp, yanlarına yatasım, öylece de kalasım vardı.

Ellerini öperim canımmmm köylüm; toprağının bereketi bol olsun. <3 <3 <3

Çeşme Pazarı Deniz Börülcesi

Bikini'nin Deniz Börülcesi

Bikini'nin Semiz Otu Salatası


Daha burada fotoğrafı olamayan, ot kavurmalar, kaya koruğular, var da var.
Bir de o Zeytin ve Yağı da eksik olmuyor tabi.


Ege'de Yeşillik ve Zeytinler

Vitaminin, mineralin, enzimlerin en alasını aldı bu beden. Çok uzundur, erken menopozla başlayan türlü metabolik sendromun uyuzluğuna doping etkisi yaptı resmen. Sigarayı bıraktığımdan beri, bir türlü patlamayan afyon hissiyatı bile yok oldu gitti sanki. 20 küsür yıl boyunca pek pis bir tiryakinin bağımlılıktan kurtuluşu, o fena uyku ve bitap durumdan çıkışı, ancak "gerçek" besinlerin bedene, hücrelere ulaşması ile gerçekleşiyormuş demek ki. Tamam tiroid falan da var, e menopoz ile metabolizma da çok yavaşladı ama, bu bir türlü ayılamamanın, nasıl desem, kendine gelememenin, bir türlü kendimi toparlayamamanın sonu geldi, hepsi geçti de gitti nihayet gibi... 

Sonsuz şükür.



Daniel Mitel "Şu an Sonsuzluktur"


Nevi şahsına münhasır iklimi, tabiatı, doğasında şifalanmamak mümkün mü ki?! O kumu (toprak), o denizi (su), o güneşi (ateş), o muazzam rüzgarı (hava) ve yıldızlarla dolu o apaçık gökyüzü (boşluk)... Yaşamı oluşturan o 5 element ile doyasıya bütünleştim.

Meditasyona zaman ayırıp, ayrıca oturmaya bile gerek kalmadı, her yer kendinden meditatif zati.

"Yeniden doğdum" desem, hiç de abartmam gibi. 


Alaçatı Beach Resort

Çeşme Altınkum, Temmuz 2016

Çeşme, Temmuz 2016


Ha, bir de, huzur her yerde tabi. Arabadan, trafikten uzak... Koşuşturma da yok, sıkışıp kalma da. Durup beklemek, ancak sen istiyorsan mümkün. İlerlemek istiyorsan, yol açık. Alabildiğince yürü, git. Kaçmak için değil, zevk için koşuyorsun. İçinden spor yapasın geliyor yani. İlginç, değil mi?! (O deli yoğun, yetiştirmeli gün sonunda, trafikte boğulup, sürünerek eve ulaşan bir #beyazyakali için, bu gerçekten, çok ama çok değişik; söyleyeyim yani!)


Çeşme, Temmuz 2016


Çeşme, Temmuz 2016

Çeşme Marina, Temmuz 2016


Alaçatı, Temmuz 2016

Hacımemiş, Temmuz 2016

Yalnız itiraf edeyim; evet ortam her şeyi hazırlamıştı ama, o mucizevi şifa, biriciğim, maymunum, küçüğüm, kız kardeşim ve herşeyim, ben olma sebebim, Mamişkom'la baş başa geçirdiğimiz, o sihirli günlerde geldi. Ne konuşmadık, ne paylaşmadık kaldı. Salya sümüklü, sımsıkı sarılmalı, "ohhh"'lu, "İyi ki varsın"'lı, ruhlarımızın temizlendiği, yolların açıldığı, dönüşüm dolu, bir "minik" "aile" buluşması... <3 <3 <3





Onca olayın içinde, bi' de, biricik kız kardeşimi istemeye geldiler. Biz de verdik gitti, iyi mi?!!!! Evden uçalı çok olmuştu... Bu İzmir'e yerleşti ya düdük kafası... Ama şimdi gelin olacak... Yine göz yaşlarımı tutamadım şimdi...






Nişanımız olacak bayram sonunda. 

Ayyyyyyy düğünümüz var a dostlaaaaaaaaaaarrrr...





Bi' dakka ya! Ben ne giyeceğim peki?!!!






Nişana kalmış şurada 3 hafta!!!! İzmir'de yapılır bu gidişle... Amanııııııınnnnn... Öğün başına elbise değiştiren o kadınlara, "gelinin ablası üzerine bir şey bulamamış" DEDİRTMEM! Laf, söz ETTİRMEM! YEDİRMEM (Pardon, "yemem" ve de hatta "içmem" olacaktı!)!

En azından şu kolları toparlasak bari. Ayyy abiyeden de hiç anlamam ki... Bayılacağım şimdi... 

Yok, yooooook. Bayılmanın zamanı falana hiç değil şimdi. Sen hatta bol bol limonlu su iç de ayıl, canlandır metabolizmayı. Koşmaya başla Bikini. Adımlarını say ve onları nasıl arttırırsına odaklan Bikini. Geç Plank'a. Erkenden yat zıbar aç karnına! Sabah erken kalk da Güneşi Selamla. Bakım üstüne bakım yap! Her Allah'ın günü Yoga yapmayı sakın ola atlama Bikini! Şuracıkta dişini sıkacaksın bi' iki hafta. Bildiğin ne varsa dök ortaya; hem bu vesileyle sen şu 50'leri yeniden gör; hem de İzmir ahalisi bir görsün, nasıl olunuyormuş BİKİNİ!!!!!! :-pppppp








Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...