PMS etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
PMS etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

8 Temmuz 2014 Salı

Ateşler Bastı!


Allah'ım neydi o Perşembe gününden beri çektiklerim! İçten içten yanıyorum evet de, insanın kendini buzların içine atası gelir mi? Ki ben?! 40 yıldır, yazın bile hırkasız çıkmayan, rahatsızlık derecesinde üşüme problemi yaşayan ben! Ve nasıl yorgunum! Adım atmayı bırak, parmağımı kımıldatmaya zorlanıyorum! Kılcal damarlarımdan elektrik veriyor sanki biri, hepsi çekiliyor mu, sızlıyor mu, titriyor mu, ne oluyor anlamadım gitti! Çok fenayım!

Ve sonra haykırmalı başlayan ağlama krizi... En son, sinemada seyretmeye cesaret edemediğim ama televizyonda verilince de kaptırdığım "Babam ve Oğlum"'da böyle olmuştum; tuttum, tuttum, tuttum da, kendimi, kopuş o kopuş...

Soğan kürü falan görmedi gözüm. Cuma işe nasıl gittim, nasıl döndüm, bilmiyorum. Cumartesi sabahı, vücudun şişkinliği yetmemiş, artık yüze, gözlere, buruna vurmuş haldeyim. Tamam bacakların şişmesi, ayakların patates olmasını anlıyorum da, dudaklar bile şişer mi yaw?! Aynaya baktım ki, o ben, ben değilim. Korkasım var da, bitkinlikten irkilesi halim bile yok! Zor nefes alıyor haldeyim! Şifa niyetiyle soğan kürüne sarıldım! Yapabildiğimce yoga yaptım! Güç falan hiçbiri kalmamış, plank'ta saniyeleri saydım! Ardından ılık bir duş ve baygın bir yatış! Bütün gece "Ahh"'lamışım!

Pazar sabahı erkenden uyandım! Uyuduğum söylenemez zaten ama, hafifçe de bir rahatlama hissettim! Oyyy, bir de ne göreyim, döngülenmişim! Allahımmmmmm, o nasıl mutluluktur! Nasıl anlatılır da bilemedim!

Bugün, hala çok bitkinim! Ne olacak? Nasıl olacak, hiç bilmiyorum! Ama şükrediyorum! Ve Allah'a emanet ediyorum kendimi, sağlığım için elimden ne geliyorsa sonuna kadar yaparak...






7 Haziran 2014 Cumartesi

I Knew You Were Trouble


Hey! Sen! Tarlusal!
Bir bak, bir şey diyeceğim!
Gel hele gel!

Şimdi, Güzel Kardeşim! Seninle zorunluluktan tanıştık, malum!
Ama ben senle hiç hoşlaşmadım!

Gel sen beni dinle, buralardan, ufak ufak uza!

Adımı da ezberle! Ben "Bikini"!

Canımı sıkma, pek fena olurum!
Alnını karışlar, kafa göz, dalarım!
Ağzını, burnunu kırarım!
Allah demem, uçan tekme atarım!
Neye uğradığını şaşırır, kendinden geçersin!

Tamam mı Güzel Kardeşim!!!!!





Adamı zıvanadan çıkarıyorlar ya! Töööbe töööbbeeeee..



Gel kuzu, gel! Değmez! Allah'ından bulsun! :-)))))))))))))

En sevdiğin videoyu açalım. Catwalk eşliğinde sakinleş! 
Hem, adımlar atmayı da sana hatırlatır, en ihtiyacından!!! 
Hatta, belki, dans bile edersin!!! ;-)))



Victoria's Secret Fashion Show 2013-2014
SNOW ANGELS
Taylor Swift I Knew You Were Trouble





I knew you were trouble when you walked in
Trouble, trouble, trouble





5 Haziran 2014 Perşembe

Hallerim Geldi!!!


Sen tam 25 yıldır, 28 gün deyince tak diye ol (Amanın "25" mi dedim ben! Neyse, dur şimdi! Hiç zamanı değil!!!!); sahillerin keyfini çıkaramasan da, zamanlamayı şahanesiyle denk getir; ve ilk defa, tam 1 aydır "Hallerim Geldi!" şeklinde dolaş! 

Geçen ayı fark etmedim, akıl almadı zaar! "Period Tracker"'da "30 Gün Gecikmiş" notunu görünce, "Allah'ım her şey bitti! Buraya kadarmış!" telaşıyla, aldım soluğu doktorda. "Acil durum! Hemen bana bakın! Hemen bana bakın!" diye bir haykırışım var, akıllara zarar!





Görünürde bir şey yok gibi. Dr. Canan, "Şu ilaca başla, ardından Tiroid ve Hormon testi yapalım" dedi! Saniyesi ile başladım, Tarlusal arkadaşa! Ki ben, ağrı kesici Majezik'i içmek için bile son raddeye kadar direnir ve her seferinde prospektüsünü yeniden okurum!

Allah'ım! Sen akşamına bir şiş! Ama öyle böyle değil! Baldırların davul olmasını geçtim, ya o minicik burun bile şişer mi? Patlayacağım! Gözümün önünden, aklımdan geçen yemekleri anlatamam! Gece 22:00! "Biraz hava alayım, iyi gelir"'le attım kendimi dışarı! Ne ara arabaya bindim, Marmaris Büfe'ye ne ara ulaştım, araya verilen Sosisli ile 6 tane Islak ne ara lüplettim, hiç bilmiyorum! 

Yatağa löp diye bıraktım kendimi! Sabah, kalkasım olamadı!

Tartıya çıktım ki 57,7!!! Bir vücut, 2 günde 3 kiloya yakın nasıl alır???!!! 
Oturdum ağladım!





88'likler oldu 120! Çektiğim ağrıları anlatamam! Ya, aklımdan geçen, kokusunu duyduğum, yemeklere ne demeli?!!!! Allah'ım tez vakitte sen beni kurtar!

Yok, bu sefer, dışarı çıkmam! Tehlikeli! Telefonları da "sipariş" riskine karşı yok etmeli!

Ama kafayı illa ki dağıtmalı! Dur bakalım, Cem Yılmaz işe yarayacak mı????


Cem Yılmaz: Kadın, İnsanın Üst Modelidir!







24 Mart 2014 Pazartesi

"İmdat PMS"'ye SON!

Minik adımlarla 4x4 gücünde Sağlıkla Zayıflama: 3. Ay 4. Hafta: DNS'li, ay pardon, VPN'li, hay Allah, PMS'li diyecektim, geçecek. "Dervişin fikri neyse zikri de odur" hesabı oldu benimkisi..






Tam zamanında yazmışım ya ben şu son yazımı: Mutluluğun formülü "Yağ"'da gizli!

Hemen EPA'lı Balık Yağı'ma vereyim kendimi.


Serotonin'i Allah'ına kadar yükseltmek lazım gelir. ZİRA (;-)), Serotonin açlığı, şeker ve zararlı karbonhidrat peşine sürükler durur bizi! PMS'deki duygusal değişimlerin açlığı da budur derim.


Serotonin'i yükselten meyvelerden oluşan Mutluluk kahvaltımı eksik etmeyeyim:
  • Ahududu
  • Elma
  • Armut
  • Çilek
  • Kiraz
  • Muz
  • Yabanmersini
  • Kivi
  • Kızılcık

Serotonin'i arttıran içerikli öğle ve akşam yemeklerine yöneleyim:
  • En başta Yumurta
  • Yoğurt
  • Yağlı Balıklar
  • Peynir altı suyu proteini
  • Fasulyeler, barbunya
  • Badem
  • Ceviz
  • Marul
  • Brokoli
  • Ispanak
  • Deniz sebzeleri (Ahh be İzmir'de olacaktık şimdi)
  • Fesleğen
  • Maydanoz
  • Domates
  • Soğan

Zeytin ve zeytinyağı da bolca eklemeli.


Sassy'nin mucizesinden yararlanmalı. Zencefil ve limon en şahane Mutluluk yükseltici!


Tarçın çubuğunu  her çay ve kahveye de ekledim mi, mutluluğun resmini her daim çizebilirim. ;-)


Unutmadan, Evening Primrose Oil (Çuha çiçeği yağı), şahane işe yaramıştı. Hemen başlayayım.


Krom da karbonhidrat ataklarına yardımcı olacaktır. Sabah ve öğleden sonra birer alayım.


PMS'yi rahatlatan, hatta şeker ve zararlı karbonhidrat açlığına karşı koymaya yardımcı Yoga pose'larına odaklanayım. Malum dönem başlamadan bir hafta öncesinden, bu mucizevi 12 duruşu derin nefesler eşliğinde, her gün tekrarlamakta fayda var.








E haydi o zaman, bana MUSMUTLU haftalar.. ;-)

13 Eylül 2013 Cuma

Şu Karbonhidrat meselesi!!!!

Yahu deli oluyorum, içimi dökmem gerek. Vallahi çıldırıcam! Arkadaş, evet, vücudun karbonhidrata ihtiyacı var. Pek pek doğrudur! Da, karbonhidrat, sadece ekmek, makarna ve pirinçten oluşmaz! Zira,

"SEBZE, BAKLAGİL VE MEYVELER DE BİRER KARBONHİDRATDIIIIIIIIIR!!!"

Pek mi bağırdım ben???! Komşular alıştı nasıl olsa! "Bu deli, yine kendi kendine, muhteşem yüksek soprano sesiyle konuşuyor!" diyorlar! Hem duysun canım herkes! Sesimden öte, güzeldir gerçi kendileri (Aslan burcuyum, naaparsın! :-)))), ettiğim kelimelere dikkat etseler, dünyaları değişecek!

Hep bu USDA'in (Amerikan Tarım Bakanlığı) yıllarca beynimize yerleştirdiği, artık terk edilmiş beslenme piramidi yüzünden! Mısır şurubu politikaları hala devam ediyor arkadaşların, maazallah!

USDA'nin 2005 terk ettiği Beslenme Piramidi

Hepsini geçtim de ünlü diyetisyenlerimizin, hala bu piramidi baz alıyor olmaları, pek acıklı! Hatta ürkütücü! USDA, kendi piramidini 2005 yılında terk edip, yeni bir MyPyramid'i yarattı. Buna da aldığı tepkiler doğrultusunda, 2011 yılında da MyPlate'e geçti.

Harvard School of Public Health, bu son MyPlate beslenme programına da karşı savaş açtı, kıyamet koparıyor da, bizim beyinler nedense heeeeeeep '80'lerde!!!!!



Ne diyor Harvard?: "Karbonhidratı, işlenmemiş tam tahıllar ve sebzelerden al! Gerçek proteinsiz beslenme olmaz! Sağıklı yağları sakın eksik etme!"

Zira, benim tatlı mı tatlı Karatay Teyzem, türkçesini, Harvard'ın üzerine eklemelerle şahane ötesi çizmiş. İşte:

Karatay Beslenme Piramidi 2011



Dönüyorum karbonhidrat'lara: Kilit kelimemiz Glisemik İndeks (GI).

Bu GI, yiyeceğin içindeki karbonhidratın kana geçtiğinde, kan şekerini yükseltme hızını gösteriyor. Ne kadar yüksek, o kadar zehirli!!!

Zehirli derken şaka yapmıyorum!! Buyrun sebep olduklarına en kısasından bakalım:
  • Şişmanlık ve obezite!!!
  • Asiditeyi, oksidatif stresi arttırır! İçimizi paslandırır! ("Alkali Olma Durumu" hikaye olur!)
  • Bağışıklık sistemini yıkar, zayıflatır! (Çok tehlikeli!!!!)
  • Her türlü kanser.. Meme ve yumurtalık buna dahil! (Allah korusun! Grip gibi çoğalmasının sebebi şu yine USDA olabilir mi? Yok sonra kanser ilaçlarına yapılan yatırımlar?! Komplo Teorilerine mi girdim ben?!!!)
  • Krom, bakır, magnezyum, E vitamini, protein, tüm minerallerin emilimini bozar. (buyrun kas erimesine!)
  • Depresyon (Aman benden uzak olsun!)
  • Anksiyete, konsantrasyon bozukluğu (Panik panik, "aman da ben napıcaktım şimdi" şeklinde dolaşmalar, hiç çekici değil!)
  • Ödem (Sen zayıfla dur! O bacaklar, ayaklar bir şişer ki, gitti tüm ince zarafet! Bir de ağrısı vurmaya başlar!!!! Hava atayım: Çok şükür, yıllar sonra bu yaz hiç yaşamadım!)
  • Hipoglisemi, diyabet (Kendi hipoglisemimi kendim iyileştirdim! Artık şeker beyinde kalıyor! Şuursuzluklardan kurtuldum! ;-)))))
  • Kalp, damar ve felç hastalıkları
  • Alzheimer

Bunların hiçbiri ilgini çekmediyse, hala "bana bir şey olmaz" diyorsan, şunlara ne dersin:
  • Erken yaşlanmaya sebep olur: Kırışıklıklar ve esnekliği gitmiş, sarkmış ciltle, zayıf olsan ne olur?!
  • Kemik erimesi de yaşamak istemezsin! Kambur cadı olmaksa niyetin, bilemem tabi?!!
  • PMS ???
  • Ya SELÜLİT'e de sebep oluyor dersem???

Sonunda dikkatini çekebildim mi?
Tamam, hemen sıralıyorum şu ZEHİRLERİ (Yüksek GI, yani 100-70'lılar):
  • Rafine ve işlenmiş tüm gıdalar
  • Şeker, Sakaroz, Maltoz, Glikoz, Glikoz Şurubu
  • Şeker ilavesi olan her şey (Yukarıdaki -oz'lara dikkat! Etiketlerde bunu bulduğunda market rafına geri bırak!)
  • Mısır Şurubu (Hazır yiyeceklerde çokça var!)
  • Nişasta (Etiketlere dikkat!)
  • Beyaz Ekmek, Sandviç, Tost, Hamburger, Pide, Simit, Baget (Glutensiz dahil)
  • Beyaz undan yapılmış her şey
  • Beyaz Pirinç
  • Beyaz Makarna
  • Mısır, Mısır Gevreği, Patlamış Mısır, Mısır Unu
  • Müsli
  • Meyve Suları
  • Bal
  • Patates
  • Havuç (pişmiş)
  • Şalgam
  • Darı, Boza
  • Bal kabağı
  • Karpuz
  • Dut
  • Taze İncir
  • Kuru Bakla
  • Çikolata

Başka tiyo da ister misin? "Su içsem yarıyor!", "Ne yapsam kilo veremiyorum", "İnsülin direncim var", "Metabolik sendromlardayım", "Şu incelme işini daha da hızlandırsam" diyenlerdensen, aşağıdaki listede yer alan Orta GI'a sahip (69-50) karbonhidratları da bir süre çıkarıver hayatından!
  • Esmer Ekmek, Kepekli Ekmek
  • Yulaf Ezmesi
  • Esmer Pirinç
  • Pancar
  • Kavun
  • Kuru Üzüm, Hurma, Kuru İncir
  • Taze Kayısı
  • Kestane
  • İrmik
Tam 50 GI sınırında olanlar:
  • Tam Buğday Ekmek ve Un
  • Tam Pirinç
  • Bulgur
  • Bezelye
  • Taze Üzüm
  • Kivi


...veeeeeeeeeeeeeeee gelelim ZAYIFLATAN, TÜM İNCELİKLERE SEBEP OLANSAĞLIĞA SAĞLIK KATAN, GENÇLEŞTİREN karbonhidratlara (Düşük Glisemik İndeksli 49-0'lular):
  • Tam Çavdar Ekmeği
  • Nohut
  • Kuru Fasulye
  • Barbunya
  • Mercimek (her türlüsü)
  • Çiğ Havuç
  • Lahanagiller
  • Enginar
  • Kereviz
  • Patlıcan
  • Kabak
  • Mantar
  • Brokoli
  • Biber (her rengi)
  • Salatalık
  • Marul (ve tüm ailesi)
  • Maydanoz
  • Nane
  • Dereotu
  • Fesleğen
  • Kekik
  • Reyhan
  • Tüm çiğ yenebilen her türlü yeşillik
  • Taze ve Kuru Soğan
  • Domates
  • Karabiber, Kırmızı Biber, Kimyon, Tarçın, Karanfil kıvamında tüm Baharatlar
  • Limon
  • Doğal fermente Sirke
  • Susam
  • Kabak Çekirdeği, Ay Çekirdeği
  • Badem (çiğ, kavrulmamış)
  • Ceviz
  • Fındık (kavrulmamış)
  • Fıstık (Çıtır Pıtır, hem kan yapar, hem ısıtır! :-)))))
  • Yer Fıstığı (kavrulmamış)
  • Kuru Kayısı (Gün Kurusu)
  • Kuru Mürdüm Eriği
  • Kiraz
  • Vişne
  • Erik (Her türlüsü)
  • Greyfurt
  • Portakal
  • Şeftali
  • Ayva
  • Elma, Armut
  • Çilek, Böğürtlen, Ahududu, Karadut
  • Kızılcık
  • Olgunlaşmamış Muz
  • En az %70 kakaolu dark çikolata


Şimdi ben bu PEMBELERİN çeşitliliğine ve güzelliğine bakınca, can ne Yüksek GI ister, ne de Orta!






28 Nisan 2013 Pazar

Gün 17: Pazartesi sendromu! Daha doğrusu, yarın ne giyeceğim depresyonu!

Kilo: 57,4

Lüpletilen komşu böreğine rağmen düne göre alınan sadece 0,3 kilo ile başladım pazar günüme mutlulukla.. "Hava şahane, kahvaltı balkona yakışır" dedim. Yıkadım pakladım balkonu, hazırladım pazara layık kahvaltımı. Üstüne de double kare bir türk kahvesi.. Değmeyin keyfime..

"Hava tam yürüyüşlük" dedim, gelen geçenlere bakıyordum ki, ani depresyona tutuldum. E herkesler çekmiş altına şortunu, mini mini eteklerini.. Yok elbiseler, çorapsız babetler. Allah bilir sandalet ve Birkenstock giyenler bile olmuştur. Bir de üstüne "Çok Sevgili" Deniz arkadaşım teknesiyle boğazda güneşlenir fotoğrafını Facebook'a koymaz mı?! +&^?'+%*! Ama daha resmi yaz sezonuna 8 hafta var! Niye ısındı ki bu hava bu kadar? Tanrım, ben ne giyeceğim şimdi?! :(

Koştum giyinme odama. Her şeyler indi aşağıya. Onu alıyorum atıyorum, bunu alıyorum atıyorum. Ayakkabı kutuları oradan oraya.. Hadi bugünü bıraktım, çıkmıyorum yürüyüşe falan, anasını satiim de, yarın ne halt ediceeem?!



Her istediğimi giyemiyorum ki? Bu kamyon lastiği boyutundaki beli gizlemek öyle zor ki! Hayatımda üstüme göre bir pantolon bulamadım desem inanır mısınız? Bu nasıl bir vücut yapısıdır? Bel bölgesi toto ölçüsünü geçer mi arkadaş? Pantolon giyince, al sana şahane MUFFIN TOP'lar! Etek yine bir derece! Yok yok, en iyisi, kemeri totoma yerleştirdiğim elbiseler! Şöyle dümdüz, girintisi çıkıntısı olmayan, elbiseler yok mu? Gerçi onları da bulmak pek zor 3 senedir! O belden modayı kim geri getirdiyse!!!! Yok retroymuş, 60'larmış! Bizi düşünen bir Allah'ın modacısı yok ki! Ama sırf elbise ile de olmayacak. Sırttan fırlayan kat izleri var! Hırka ya da ceket ile kapamak lazım!

De, çorap artık giyilmez değil mi? İyi de, bembeyaz ya bu bacaklar? Birazdan balkona güneş vurur! Onları akşama kadar güneşe bıraksam, azcık da olsa bronzlaşırlar mı? Ya da, dur, geçen yazdan kalma Dior'un Self-tanner Shimmering Glow olacaktı! Bir de topuklu giymek lazım! Gerçi, tüm gün onların üstünde koşturmak da mahvediyor be ayakları!

Bu yaz geçişleri beni öldürecek!!!!

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...